Twitter Facebook

5 Mayıs 2014 Pazartesi

ZÜLKARNEYN KISSASI İLMİ YÖNÜ

İnsanlar selam, ''kehf 83-99'' ayetleri, zülkarneyn kıssasının diğer yönünü anlatıcam.


Bu zülkarneynin tarihi bakımdan yaşadığı olaylar incelendiğinde birçok teori var kimi bilge kağan diyor, kimi başka şeyler, bende vikingler diyorum zira onlar da çift boynuzlu :D Neyse bu zülkarneynin tarihi olayları bakımından bir yönüyle muhammed'i anlattığını Hakkı Yılmaz imzası ile paylaşmıştım daha önce o yazıyı okuyabilirsiniz. Ben bu pasajın ilmi yönünü değerlendirmeye aldım zira çok kafamı yiyordu cidden yediği kadar varmış. Seri halde şokingler yaşadım.

Başlayalım...

Kelime anlamı olarak zülkarneyn “çift boynuzlu-çift zamanlı” anlamına gelmektedir.Burada “Zül” bir iyelik ekidir. “Sahibi” anlamını vermektedir. Karn, boynuz; Karneyn ise, çift boynuz demektir. Buna göre Zülkarneyn, “Çift boynuz sahibi” anlamına gelmektedir.


KEHF

83- Sana (Ey Muhammed,) Zu'l-Karneyn hakkında sorarlar. De ki: 'Size, ondan 'öğüt ve hatırlatma olarak' (bazı bilgiler) vereceğim.

Ya ALLAH, gönder gelsin panpa. Estaizübillah...


84- Gerçekten, biz ona yeryüzünde sapasağlam bir iktidar verdik ve ona her şeyden bir yol (sebep) verdik.

Beynin yeryüzü iktidarına hoşgeldiniz paşalar.

85- O da, bir yol tuttu.

86- Sonunda güneşin battığı yere kadar ulaştı ve onu kara çamurlu bir gözede batmakta buldu, yanında bir kavim gördü. Dedik ki: 'Ey Zu'l-Karneyn, (istiyorsan onları) ya azaba uğratırsın veya içlerinde güzelliği (geçerli ilke) edinirsin.'


(Muhammed mekke medine vs.. durumu ile bütünlüğünü anlamak isteyenler başta söylediğim yazıyı okusunlar, fakat yine bu ayetin de beyin ile ilgili olağanüstü örneklemeleri de içerdiğine kellemi koyarım)


87- Dedi ki: 'Kim zulmederse biz onu azablandıracağız, sonra Rabbine döndürülür, O da onu görülmemiş bir azabla azablandırır.'

88- Kim iman eder ve salih amellerde bulunursa, onun için güzel bir karşılık vardır. Ona buyruğumuzdan kolay olanını söyleyeceğiz.'


89- Sonra (yine) bir yol tuttu.

90- Sonunda güneşin doğduğu yere kadar ulaştı ve onu (güneşi/vahyi/bilgiyi), kendileri için bir siper kılmadığımız bir kavim üzerine doğmakta iken buldu.

91- İşte böyle, onun yanında 'özü kapsayan bilgi olduğunu' (veya yanında olup-biten her şeyi) biz (ilmimizle) büsbütün kuşatmıştık.

Allah beyinleri kuşatmıştır beyler.


92- Sonra bir yol (daha) tuttu.


93- İki seddin arasına kadar ulaştı, onların (sedlerin) önünde hemen hemen hiç bir sözü kavramayan bir kavim buldu.

Buradan itibaren artık siz kafaları çalıştırmaya başlayacaksınız, sağ lobu olabildiğince aktif hale getireceksiniz. Bu arada 2 set sağ ve sol lob.

94- Dediler ki: 'Ey Zu'l-Karneyn, gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc, yeryüzünde bozgunculuk çıkarıyorlar, bizimle onlar arasında bir sed inşa etmen için sana vergi verelim mi?'

Bakın laftan sözden anlamayan toplum, yecüc ve mecüc (akıncılar ve komutanı) yeryüzünde bozgunculuk çıkartıyorlar diyor. Burada heriflerin kastı muhammed ve ordusu fakat tarih yönüne ben girmiyorum okuacak olan söylediğim başlığa gitsin. Ama olay şu ki; herifler kinaye yollu muhammed'e atar yapıyorlar. Tabiki biz işin ilmi kısmına odaklanıyoruz şu an. sed, 2 çağ/boynuz (sağ ve sol lob) sahibi vs...


95- Dedi ki: 'Rabbimin beni kendisinde sağlam bir iktidarla yerleşik kıldığı (güç, nimet ve imkan), daha hayırlıdır. Madem öyle, bana (insani) güçle yardım edin de, sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel kılayım.'


Muhammed'de kendilerine kinaye yollu gönderme yapıyor, siz bana para teklif etmeyin adam olun da öyle bir engel koyalım ki  düşmanlık kalmasın diyor. Bu arada muhammed 2 lobun da sahibi konumunda yani Allah'a yönelmiş zaten adam.


96- 'Bana demir kütleleri getirin', iki dağın arası eşit düzeye gelince, 'Körükleyin' dedi. Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra:) dedi ki: 'Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır dökeyim.'


İlmi uzmanları tarafından çok çok çok çok çok iyi irdelenmesi gereken bir ayet.

Demir kütleleri getirin!

İki dağın arası eşit düzeye gelince! Körükleyin!

Onu ateş haline getirinceye kadar bu işi yaptı!

Bakın beyler burada muhammed'in yaptığı iş onları köşeye sıkıştırmak. Peki bunu nasıl anlatmış Allah bize? Pasaj inanılmaz, öyle böyle değil kafa sıyırtacak cinsten. Sağ ve sol lobu kullanarak körüklüyor ateş/düşünce haline getiriyor ve üzerine eritilmiş bakır döküyor. Bu işleri öyle bir çarpıtmışlar ki abi aklınız durur. Adam elemanları köşeye sıkıştırıyor sunduğu sözleşme ile. Diğer beyinle ilgili kısımları ise anlatabilmemin üzgünüm ama bir kelimesi, söz öbeği yok, en azından şu an benim için yok. Sen göreceksin! GÖZÜNÜZÜ AÇIN!


97- Böylelikle, ne onu aşabildiler, ne onu delmeye güç yetirebildiler.

Offf abi ölecem şu birlikteliğe bak amk lan.

98- Dedi ki: 'Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin va'di geldiği zaman, O, bunu dümdüz eder; Rabbimin va'di haktır.'

Dağ/beyin dümdüz olacak. Ve vaad haktır/gerçektir!

99- Biz o gün, bir kısmını bir kısmı içinde dalgalanırcasına bırakıvermişiz. Sur'a da üfürülmüştür, artık onların tümünü bir araya getirmişiz.

Ve sur'a da üflendi artık bugün kaçış nereye?

Ha bu arada ''sur'' kelimesinin de boynuz anlamı da var zaten oradan geliyor bu sur'a üfleme olayının o tarz şekilcileğe malzeme olması. Zülkarneynin de çift boynuz durumu var. Yani her yol beyine gidiyor canlar, kaçarınız yok!

Haydi eyvallah.