Twitter Facebook

27 Şubat 2014 Perşembe

ÖLÜYE SURE OKUMAK, SARIMSAK İÇİN FİRAVUNA DOMALMAK

Selam insanlar bu yazıda 2 farklı fakat hayati öneme sahip meseleye değinip yazıyı noktalayacağım.

Önce ölülere okunan duadan girelim muhabbete. Nedir en bilindik ölüye okunan sure? Yasin suresidir dimi. Etrafınızdaki yaşlı kimselere bakın yeni ölen biri varsa aralarındaki diyalogda bende merhuma yasin okudum falan derler. Sizden ricam etrafınızdaki böyle kişileri gördüğünüz an deyin ki; ya teyze sana birşey diyeceğim 70'nci ayeti bana bir türkçe olarak okur musun? O size şöyle diyecek;

Yasin 70: O (kuran), sadece diri olanları uyarmak ve kâfirlerin üzerine Söz'ün hak olması için bir öğüt ve apaçık bir Kur’ân'dır.


Bir kere daha okumasını söyleyin zira ilk okuduğunda böyle güzel vurgularla yapacak bunu sanki bir kuyumcu edasıyla mal pazarlarmış gibi yapacak, siz onu bu tripten çıkarmak adına ikinci kez aynı şeyi isteyin. Yine benzer şekilde okuyacaktır. Üçüncü kez isteyin artık yavaş yavaş niye böyle diyor bu çocuk diye düşünmeye ve yavaş yavaş okuduğunun ne olduğunu anlamaya çalışacaktır. İşte o an teşekkür ederek kendisini ayet ile baş başa bırakın. Çünkü o an onun vahiy ile baş başa kaldığı an olacaktır.

Peki bunun sakıncası nedir? Dikkat edin küçük çocuklara da 3 kulhuvallah 1 elham diye öğretirler. Büyüğü uzun olan yasin suresi ile, küçüğü de daha kısa olan ihlas ve fatiha suresi ile mayıştırırlar. Sizler bunun tesadüf olduğunu düşünüyor olabilirsiniz ama ben hiç öyle düşünmüyorum. Bu temelden insanları bükmektir bunun başka hiç bir açıklaması olamaz. İşte bugün yerleşen din algısını yıkmanın zorluğu taaa buralara dayanmaktadır.

Bütün pisliğin başlangıç noktası bu yerleşik ezberci din anlayışıdır. Ulan çocuğun dini mi olur? Çocuk dediğin oyun oynar, şeker yer, zile basar kaçar çocuğun işi gücü budur. Sen bu yaşta bebenin beynine bunları soktuğun zaman bu çocuk ileride bu anlayışı yıkmakta zorlanacaktır. Halbuki piçi kendi haline bıraksan her çocuk mutlaka ama mutlaka 3-6 yaşlarında ''anne/baba ben nasıl oldum'' sorusunu sorar. Programlı aga bu bebeler. Bırakın rabbleri (programcıları) onları eğitsin neden kafasını sikiyorsunuz la bebenin. ''Yavrum seni leylek getirdi'' Bu ne lan amk geri zekalı mı sanıyorsunuz oğlum siz bu bebeleri? Ananı siktim sen oldun desen bundan elli kere daha iyi bir cevaptır.

Kuran kendisini tanımlarken o sizi en doğru rüşde kılavuzlar der. Nedir rüşde kılavuzlama? Aklı olgunluğa eriştirme en doğru rüşd!

Zira kuran ayetleri ve pasajları içinde ham fikirlerden sıyrılmak için kafa yoran insan, yani kuran çalışan insan karşılaştıkları karşısında gelişime başlar ve akli bir olgunluk seviyesine kadar bu süreç devam eder gider. Ben size bir örnekle göstereyim.

Kuran'ı ilk okuduğum zamanlarda ben;

Yolda yürürken aliye araba çarptı. (aliye adlı kadın arap bir adama çarptı)

Kuran çalışıp kavramaya başladıkça ben;

Yolda yürürken ali'ye araba çarptı. (ali kardeş geçmiş olsun)

Altın kural eleştirel göz ile yaklaşmaktır. Bunu yapmadıkça/yapamadıkça bir adım ilerleyemezsiniz aga. Allah kendisi farklı bir anlatımla yapamaz mıydı bunu? Neden böyle diye hiç düşünmüyor musunuz. Seni yaratışı da böyle çünkü. Allah bu kuran'ı böyle indirerek bizzat kendisi tartışmaya açmıştır bu kitabı. Ve yanlızca aklını kullanan insanların mümin olacağını bildirmiştir. Ulan seni beni bırak koskoca peygamber ibrahim bile kuran'da demiyor mu Allah'ım inandım fakat kalbim mutmain olsun diye istiyorum! Şu ölüleri nasıl dirilttiğini bana bir göster diye?

Allah'da ona diyorki al 4 tane kuş kendine alıştır onları, sonra 4 ünü ayrı ayrı tepelere koy ve çağır bak nasıl sana gelecekler. İşte Allah diriltme için bu örneği veriyor. Bunu da alıp sığırlar öyle bir israiliyat etkisinde yorumluyorlar ki yok efendim ibo bu kuşları parçalamış da sona Allah onları birleştirmiş de falan filan... Eee kanka sünnetullahın (Allah'ın değişiklik göremezsin dediği yasasının) içine ettin o nasıl olacak? Neyse bu kitapta herkese alacağı var sen, ben kafirim diyorsan devam et. Hiç bir mucizeye şahit olamadan hayal dünyan ile yaşa geber benden uyarması ''şahit olma'' denen şeyi sen tepiyorsun emin olabilirsin.


Hani Allah muhammed'e diyor ya sen kitap nedir bilmezdin! İman nedir bilmezdin! Diye.

İşte bu kitap nedir bilmeme kinaye, mecaz, fabl, ses benzerlikleri vs... dil sanatlarını muhammedin bilmemesidir. İman nedir bilmezdin de bunları kavrayarak mucizeye şahit olamamasıdır. Zaten bu sebeple çevresindeki millet bunu sana kim öğretiyor falan demiştir.


Neyse diyeceğim Kuran-ı kerim'in köküne dinamit koymak bu ezberci afyoncu beyni uyuşuk kitlenin işidir.



Gelelim bir başka embesil kiteleye.


(Bakara 61).        Ve hani bir zamanlar siz, "Ey Mûsâ! Biz tek yemeğe asla sabredemeyiz, artık bizim için Rabbine dua et de bize yerin yetiştirdiği şeylerden; sebzesinden, acurundan, sarımsağından, mercimeğinden ve soğanından çıkarsın" demiştiniz. O [Mûsâ] da size, "O üstün olanı daha aşağı olanla değiştirmek mi istiyorsunuz? Bir kasabaya/ Mısır'a inin, o vakit istediğiniz şeyler sizin olacaktır" demişti. Ve üzerlerine zillet ve meskenet damgalandı ve nihayet Allah'tan bir gazaba uğradılar. İşte bu, Allah'ın Âyetlerini inkâr etmiş olmaları, Peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları nedeniyledir. İşte bu, isyan etmeleri ve aşırı gitmeleri nedeniyledir.



Buradaki olay gerçekten muhteşem bir olaydır.

Şimdi bu musanın kavmi musa'ya diyorlarki; musa biz böyle yaşamaktan sıkıldık. Yarı aç yarı tok yaşamak zor geliyor (ve inanmaz alaycı bir şekilde) diyorlarki; rabbine söyle de bize şundan bundan nimetlerden versin.

Musa da cevap olarak diyorki; O size özgürlüğü verdi siz özgürlüğe karşı köleliği mi tercih ediyorsunuz? O zaman siktirin gidin mısıra inin, o zaman firavunun kölesi olarak yaşarsınız 3-5 yemek de yersiniz. İşte bu ayetin mesajı özgürlükten daha değerli hiçbir şeyin olmadığıdır. Ancak insan denen göt sikik boğazına öylesine bir önem verir ki köle olarak yaşar umurunda dahi olmaz. Vee tuğyanda nirvanayı gören firavunlar asla ve asla her zaman size o yiyecekleri vermezler :D Evdeki bulgurdan da olursunuz ebenizin amını görürsünüz sonra. Köleliğin bir sonu yok. Kula kulluğun bir sonu yok.

Neyse ben biraz acur ve sarımsak yemeye gidiyorum :D









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder