(Kasas 29) Artık Mûsâ süreyi doldurup ailesiyle/yakınlarıyla yola çıkınca, dağ tarafından bir ateş hissetti. Ailesine, “Benim size bir haber getirmem için siz bekleyin; ben bir ateş hissettim. Yahut ısınırsınız diye o ateşten bir parça getiririm” dedi.
(30-32) Sonra oraya vardığında o bereketli toprak parçasındaki vâdinin sağ tarafından, bir ağaçtan seslenildi: “Ey Mûsâ! Hiç şüphesiz ki Ben, âlemlerin Rabbi Allah'ın ta kendisiyim! Ve birikimini ortaya at! –Birikimini sanki görünmeyen bir varlık gibi, hareket ettirir görünce de dönüp arkasına bakmadan kaçtı.– Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansın. Koynundaki gücünü devreye sok, kusursuz, mükemmelce çıkacaksın. Korkudan kanadını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır.”
Musa dağ tarafından bir ateş hissediyor ve yakınlarına bir haber getirmesi için beklemelerini söylüyor.
Şimdi anlatıma bakın amk bu nasıl bir ruh hastalığıdır göreceksiniz. Anlayana kadar ebem sikildi benim ama yeterince tefekkür ederseniz herşey açık seçik ortada.
Dağ tarafından hissedilen ateş! Onları ısıtacak bir ateş!
Bereketli toprak parçasındaki vadinin sağ tarafındaki bir ağaçtan (burada gövdesiz bitki olarak geçiyor ağaç yani şecer) Allah musa'ya vahyediyor?
Ne ola ki lan bu ağaç?
Ahanda şudur agalar
Oğlum bu ağaç vadinin solunda kalıyor la diyenler versiyonu :D
Bu da en belirgini, mesele bu değil mesele dikkat çekmek sağ loba çekiyor belki dikkatleri bu yüzden vurgu sağındaki ağaç şeklinde.
beyin sapındaki vadiyi gördünüz mü? Sağındaki musa'ya seslenilen gövdesiz ağacı gördünüz mü? Peki bereketli toprak parçası ne imiş? Beyin ulan beyin!
Dağ tarafından ateş hissediyor? İronilere gel kanka laflara gel ya. Ateş/enerji/düşünce zaten bunu milyon kere söyledik. Ama dağ tarafından, bereketli toprak, vadi, ağaçtan seslenme!
Ulan bu nasıl bir psikopatlık ya :D Neyse kaçtım.
Not: pasajın asıl anlam ve önemi için: http://www.istekuran.com/index.php?page=kasas
Hakkı yılmaz bu ağaçtan seslenme konusuna girmemiş ama ben çözdüm buradaki olayı aga bence başka birşey olamaz.
Abi beynin hangi yerinden bahsettin? Resimden seçemedim de.
YanıtlaSilBeyin sapı vadi işte kanal var orda taşıyıcı görmedin mi? Sağındaki ağaçta şecer yani gövdesiz bitki. Allah konum olarak bildiriyor vahyi nereye gönderdiğini o küçük noktacığa gidiyor yani pineal gland'a yani epifiz bezine. Şu meşur beyin bölümüne. Ula nate paintten mi çizeyim zaten 1 tane ağaca benzer zımbırtı var orda, yanında da vadi olarak anlatılan koca beyin sapı.
SilKuran'da garabet mucizeler yoktur kanka hiçbir ağaç konuşmaz. Bu ayetler mecazdır, zaten bu pasajın açık anlatılan başka bir bölümü de var bu bölüm mecaz bölümü ve burada net olarak haritası çiziliyor vahyin.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilMusa beyin yapısına bakarak birşey bulmuyor. Allah mevzuyu tiyatro sahnesi kurarak anlatıyor. Başka türlü insanın bu tip şeyleri algılamasının imkanı yok. Bak biz bu çağda bile şaşırıyoruz o herifler tribe girerdi, ellerinde fotoğraf yok beyni inceleme şansları düşük falan. Kuran'daki özellikle ağaç ile ilgili ayetlerde bir durup nefes alıp ondan sonra devam etmekte fayda görüyorum.
SilAyetle bütünleşmesi şöyle.
Dağ tarafından ateş hissediyor (çok değerli ulu bir düşünce vahiy gelecek anlıyor, yakınındakilerden uzaklaşıp siz bekleyin biraz diyor o düşünceden size de bir parça getiririm diyor çünkü herkes vahiyden aynı şeyi alamaz herkesin algısı aynı değildir izlediğimiz bir filmden bile hepimiz aynı sonuçlara varmıyoruz)
Sonra oraya vardığında (yani Allah ile baş başa kaldığında)
Bereketli bir toprak parçasındaki vadinin sağ tarafından bir şecer'den gövdesiz bitkiden Allah ona sesleniyor (yani vahiy alıyor)
Burdan sonrası etimolojiyi iyi takip ister aksi halde asalar yılanlar masallar var. Papanın asası dahi belki bu algı için var. Aslında asa bilgiyi birikimi anlatıyor yine mecaz ile. Bunu musanın asası konusunda alıntılamıştım hakkı yılmazdan genişçe okuyabilirsin.
Aynen yazayım ayetin gerisini;
Ve birikimini ortaya at! –Birikimini sanki görünmeyen bir varlık gibi, hareket ettirir görünce de dönüp arkasına bakmadan kaçtı.– Ey Mûsâ! Beri gel, korkma. Kesinlikle sen emniyette olanlardansın. Koynundaki gücünü devreye sok, kusursuz, mükemmelce çıkacaksın. Korkudan kanadını kendine çek. İşte bu ikisi Firavun ve onun adamlarına karşı Rabbin tarafından iki kesin delildir. Şüphesiz ki onlar, yoldan çıkan bir toplum olmuşlardır.”
İşte firavun ve tayfasını alt edeceği vahiy/düşünce geldiğinde ve uyguladığında musa korkuyor. Neden korkuyor? Çünkü musa kekeme bunu uygulayamamaktan korkuyor. Koynundaki gücü ise Allah'tan yardımcı olarak istediği kardeşi! İşte Allah ona kardeşini kullan diyor firavunu ve tayfasını alt edeceksin diyor.
Ayrıca vahyi görünce geldin ha elif vahiy yokken trip. Ulan ben peygambermiyim hergün vahiy mi getirecem sana.
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
SilBu arada şu meleklerin kanadı olayını da anladım. Mesela başka bir ayette de Muhammed için ''kanadını onlara indir'' gibisinden bir şeyler deniliyordu, senin verdiğin ayette de Musa için söylenmiş.
YanıtlaSilKanka bu sağın yaranı konusunda beynin sağ lobundan geliyor diyenler var o konuyu da detaylı araştırıcam sende biraz kurcalasana paslaşalım.
SilAbi mesela Hakka suresinde, eğer Muhammed din dışında bir hadis uydursaydı onun sağ elini çeker alırdık deniliyor (burada sağ el mi yazıyordu tam emin değilim). Başka bir ayette de ''o gün yerler ve gökler Allah'ın sağ elindedir'' deniliyor. Bana kalırsa bu ''sağ'' denilen şey iyilik, kudret, güç gibi anlamlara geliyor. İşte kitabı sağ tarafından verilenler mesela, yani onların kitapları güzel bir yerden veriliyor... gibi anlamlar çıkabilir. Ben de tam bilmiyorum araştırırım bir ara inşallah.
SilHakka suresi
Sil45- Muhakkak onun sağ-elini (bütün güç ve kudretini) çekip-alıverirdik.
45. Elbette onu kıskıvrak yakalardık.
45. Biz onu kuvvetle yakalar,
45-Elbette Biz onu, o yüzden yeminiyle yakalar (kuvvetle tutar hıncını alır)dık!
45. Elbette onun sağ(elini veya kuvvet)ini alırdık.
45 Yemin olsun, ondan sağ elini koparırdık.
Kaynak: http://www.kuranikerim.gen.tr/default.asp
İşte bazı çevirmenler ''sağ el'' diye çevirmiş, bu konuda anlaşmazlık var galiba.
Bunları biliyorum kanka. Sağ olayının hayırlı iyi güzele işaret ettiğini de biliyorum. Ama bunun böyle işaret etmesi beynin sağ lobununda ironiye dahil olmasına engel teşkil etmez. Benim hatırladığım sağın yaranı olayları var onları bulup bakıcam bir ara. Eğer mantığa uygun birşeyler varsa paylaşırım. Yoksa zaten ses etmem.
SilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSilBlog işini beceremem ya, foruma adapte olmam haftalarımı aldı. :D
YanıtlaSilBu yorum yazar tarafından silindi.
YanıtlaSil